İçeriğe geç

Göğse giren yel nasıl geçer ?

Göğse Giren Yel Nasıl Geçer?

Bir An, Bir Duygu: Sıcak Bir Yaz Akşamı

Kayseri’nin o yaz akşamında, şehrin caddeleri genellikle sakin olur. İnsanlar akşam ezanı sonrasında yavaşça evlerine çekilir, yalnızca arada sırada uğuldayan rüzgarın sesi duyulur. O gün de aynıydı; ama bir şey farklıydı. Benim içimdeki fırtına, şehirdeki huzurlu sessizlikle tezat oluşturuyordu.

Yazın o sıcak, bunaltıcı havası yüzümdeki terle birleşip gözlerimi yakarken, bir anda Emre’yi düşündüm. Emre… Bir zamanlar en yakın arkadaşım, her şeyimi paylaştığım, en derin sırlarımı güvenle sakladığım adam. Fakat hayat, bazen en yakınlarımızı bizden alır ve bir bakarız ki o kişi, eski bildiğimiz kişiden çok uzaklaşmış. Göğsüme giren o yel gibi, ben de bir süre onu bekledim. Bu rüzgarın ne zaman geçeceğini, içimdeki fırtınanın hangi noktada duracağını çok merak ediyordum.

Bir Kayboluş, Bir Sorun: Hayal Kırıklığı ve Sarsıntı

Bir akşam üstü, Emre’nin sesini duyduğumda her şeyin eskiye dönmesini beklemiştim. Yıllar sonra, bir telefonla yeniden bağlanmak… Ama o gün bana söyledikleri, kafamda yankı yapmaya başladı. “Hayatımı başka bir yere taşımaya karar verdim, seninle o kadar da yakın olamam.” dediğinde, içimdeki boşluk bir anda devasa bir uçuruma dönüştü. O an, göğsümde, bir rüzgar gibi esen o soğukluğu hissettim. Sanki hiçbir şey yerli yerinde değildi. Göğsüme giren o yel, her şeyin değişebileceğini hatırlatmıştı.

Bir zamanlar, birlikte en güzel anları paylaştığımız dostum, şimdi bambaşka bir insan olmuştu. Hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını fark ettiğim o an, büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Kısa süreli bir yalnızlık hissi sardı beni. Bir rüzgar gibi kayıp giden o dostluk, bir anda ellerimden kayıp gitmişti.

Zamanla Geçen Acı: Umut ve Kendimi Bulmak

Geceleri çok düşündüm. Göğse giren rüzgar, ne zaman geçer? O soğuk, yıkıcı yel nasıl kaybolur? Zihnimde sürekli aynı soruları tekrarlıyordum. Bir zamanlar değer verdiğim insanlar, bir anda dışarıda bir yabancıya dönüşürse, bu ruh halim ne zaman düzelir? Zamanla bu soruların cevaplarını bulmaya başladım.

İçimdeki fırtınanın, rüzgarın, rüzgar gibi savurup götürdüğü o dostluğun aslında geçmesi gerektiğini fark ettim. Yel gibi esen o hayal kırıklığı, ruhumda bir boşluk bırakmış olsa da, zamanla o boşluğu kabul etmeyi öğrendim. Belki de içimdeki fırtına geçtikçe, aslında daha güçlü bir insan oluyordum. Kendi duygularım, kendi hayatım ve kendi yolumla barışmaya başladım.

Bir gün, uzun bir yürüyüşün ardından, kendimi Kayseri’nin o kalabalık caddelerinde buldum. Yavaşça yürürken, tam o anda bir şey fark ettim: Her şey, nasıl hissettiğimizle ilgili. Göğsüme giren o yel, aslında hayatın bir parçasıydı. Rüzgarın, en acı anlarda bile geçeceğini, her şeyin bir şekilde düzeleceğini anlamaya başladım. Duyguların ne kadar güçlü olursa olsun, bazen geçmeleri gerektiğini, duyguların da bir zaman dilimi içinde sönüp gideceğini fark ettim.

Sonuç: Güçlü Olmak ve Yeniden Başlamak

Birkaç hafta sonra, içimdeki o sert rüzgarın aslında bana öğrettiklerini düşündüm. Göğse giren yel, geçmeden önce beni birkaç kez sarsmıştı, ama belki de en önemli ders, bu sarsıntılara rağmen ayakta kalabilmekti. Hayat bazen, beklediğimizden daha zor ve karmaşık olabilir. Fakat her geçen gün, her sarsıntı, insanı biraz daha güçlendirir. Bir dostun kaybolması, bir ilişkinin bitmesi, duygusal bir travma yaşamak; bunların hepsi birer rüzgar gibi geçer.

Böylece, zamanla öğrendim ki, göğse giren yel geçer. Hem de çok kısa bir süre içinde. Yeter ki o rüzgarın içindeki acıyı kabul edelim ve onunla barışmayı öğrenelim. Ve sonra, bir sonraki rüzgarı beklerken, daha güçlü, daha umut dolu ve daha bilinçli bir şekilde ilerleriz.

Göğsüme giren yel, geçerken bana güç katmıştı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu veren siteler 2025
Sitemap
betexper güncel girişbetexpergir.net